Günümüz küreselleşen bir dünyaya ve ilişkilere sahne olurken, aile en geleneksel ve en önemli toplumsal ögelerden birisi olmayı devam ettirmektedir. Aile içi ilişkiler bilgi ve teknoloji transferlerinin en hızlı olduğu bir zamanda bile hala çok yavaş değişmekte ya da aile içi ilişkiler ve problem çözme yolları çok yavaş bir değişme göstermektedir. Bu karşıtlık ne zaman ve nerede çözümlenir bilinmez. Ancak bilim insanları bu karşıtlık üzerinde de çalışmaklar ve önerilerde bulunacaklardır. Bir ülkeden bir başka ülkeye sanal ağlar ile bağlanarak sosyo-ekonomik-teknik sorun çözebilen insanlar aynı çatı altında beraber yaşadığı kişilerle olan ilişkisini ele alamıyor, konuşamıyor ve çözemiyor.
Aile içi şiddet, Türkiye’de çok önemli bir sorun olarak yaşanmaktadır. Özellikle kadın, çocuk, engellenen, yaşlı, gay, lezbiyen, HIV+ bireylere yönelik şiddet daha da sertleşmekte ve önemli çözümler bekleyen bir sosyal sorun haline gelmektedir. Son zamanlarda da özellikle kadına yönelik şiddetin boyutları gerçekten her kesimin bir araya gelerek çözüm üretmesi gereken bir sorunu göstermektedir.
Şiddet aslında hem fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik istismar hem de fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ihmali içermektedir. Bu kadar, multidisipliner bir yapısı bulunan aile içi şiddet konusu için çözümlerin de çoklu boyutlu olması gerekmektedir.
Çocuk, kadın, yaşlı, engellenen gibi farklılıkları bulunan aile üyelerinin hızlı sosyo-ekonomik değişmeler karşısında geleneksel olarak dağıtılan aile içindeki rollerinin ve görevlerinin yeni yaşam biçimleri ile çatışması ve aynı zamanda bu çatışma sırasında da iktidarı bozulan erkek, kadın bu geleneksel yapıyı devam ettirmek istemesi ile sorunlar artmaktadır. Değişim aslında gerçekleşecektir ancak hangi araçlar aile içi rollerin baskıcı ve egemenliğe yol açmayacak insan haklarına uygun bir duruma getirileceği de sıklıkla ve samimiyetle toplumda bu konunun ele alınmasına bağlı olacaktır.
Amacımız aile içinde yaşananlar, çözüm yolları üzerinde tartışmak ve bunu topluma, ilgili kamu kurumlarına iletmektir. Tüm bilim insanlarını, şiddete maruz kalanları, meslek odalarını, meslek derneklerini, yerel yönetimleri, partileri ve herkesi bu çalışmaya katılmaya bekliyoruz.